Emtia piyasasında ocak ayında yatırımcısına en fazla yüzde 13 ile mısır kazandırdı. Mısırı yüzde 6,7 ile Brent petrol, yüzde 6,2 ile nikel, yüzde 4,5 ile soya fasulyesi, yüzde 3,5 buğday, yüzde 3,3 ile pamuk, yüzde 2,5 ile kurşun, yüzde 1,8 ile gümüş, yüzde 1,5 ile doğalgaz, yüzde 1,1 ile bakır, yüzde 0,7 ile şeker izledi.
Analistler, üretim tahminleri ve stoklardaki düşüşlerin fiyatlardaki yükselişi tetiklediğini belirtti. Petrol fiyatlarının da mısır için önemli olduğunu ifade eden analistler, mısır üretiminin yüzde 70'inin yem ve endüstriyel ürünler ile biyodizel ve ethanol üretiminde de kullanıldığını aktardı.
Analistler, Çin'in soya fasulyesi, Mısır ve buğday ithalatını artırması, ABD'de düşük üretim ve Arjantin'in önemli üretim bölgelerindeki
kuraklık nedeniyle tarım emtialarında yükselişler görüldüğünü dile getirdi.
Bakır fiyatlarındaki yükselişe değinen analistler, parasal genişlemeler ve zayıflayan doların bakırı pozitif etkilediğini söyledi. Analistler, ABD'de altyapı harcamalarının artacağına ve Avrupa'da salgın sonrası toparlanma olacağına dair beklentilerle de metal fiyatlarında yükselişler görüldüğünü kaydetti.
ALTIN YATIRIMCISINA KAYBETTİRDİ
Söz konusu dönemde paladyum yatırımcısına yüzde 9,1 kaybettirdi. Paladyumun ardından çinko yüzde 5,7, kahve yüzde 4,1, kakao ve altın yüzde 2,8, alüminyum yüzde 0,3, platin yüzde 0,01 kaybettirdi.
Analistler, ABD başkanlık seçimlerini Joe Biden'ın kazanmasıyla piyasalarda artan risk iştahı, dolar endeksindeki yükseliş eğilimi, ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki artışı, ABD'deki mali teşvik paketine ilişkin beklentilerin artması altının ons fiyatını baskıladığını belirtti.
Kahve fiyatlarına değinen analistler, salgın nedeniyle ekonomilerdeki kısıtlamaların uzayabileceği endişelerinin kahve fiyatlarını olumsuz etkilediğini ifade etti.
Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, mısır üzerinde dört temel değişkenin etkili olduğunu belirtti.
Bunların küresel büyüme beklentileri, petrol fiyatları, dolar kurunun diğer para birimlerine karşı değer kazanması ve arz-talep dengesi olduğunu ifade eden Ergezen, "Bu değişkenlere bakarak fiyat beklentilerinin şekillendiğini söylemekte fayda var." dedi.
Küresel büyümenin artacağı beklentisi, talep beklentilerini de artırdığını aktaran Ergezen, özellikle Çin kaynaklı güçlü alımlar görüldüğünü dile getirdi. Ergezen, "Son olarak Çin'in ABD'den 1,36 milyon ton mısır alım talebi olduğu rapor edildi. Çin, haftalık ihracat raporunda hep ilk üç ülke arasında yer almaya başladı. Bunun sonucunda fiyatlarında yukarı gittiğini görüyoruz. Çin dünyanın en büyük mısır tüketicisi ve yıllık 7 milyon ton mısır ithal ediyor. " diye konuştu.
Petrol fiyatlarının mısır için önemli olduğunu söyleyen Ergezen, mısır üretiminin yüzde 70'inin yem ve endüstriyel ürünlerde kullanıldığını vurguladı. Ergezen mısırın ayrıca biyodizel ve ethanol üretiminde de kullanıldığını belirtti.
Bunun için ekonomik büyüme beklentileri mısır üzerinde olumlu beklenti oluşturduğunu dile getiren Ergezen, "Ayrıca petrol fiyatlarının da yüksek olması mısır fiyatları üzerindeki beklentinin artmasına yol açıyor. Çünkü etanol üretiminde ve endüstriyel alkol ürünlerin yapımında da kullanılıyor. Petrol fiyatlarındaki artış, etanol fiyatlarını da yükselttiği için mısır fiyatları üzerinde olumlu etkisi oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
DOLAR DÜŞÜYOR, MISIR DEĞER KAZANIYOR
Küresel piyasalarda yüksek likidite ve düşük faizin varlık fiyatlarına artış olarak yansıdığını ifade eden Ergezen, yüksek likidite ve düşük faizin etkili olduğu sonucun ise dolar endeksi olduğunu dile getirdi.
Salgın ile birlikte merkez bankaları tarafında piyasalara enjekte edilen likiditenin piyasada para bolluğu sağladığını aktaran Ergezen, bunun da neredeyse tüm varlık fiyatlarında değer kazanımlarına yol açtığını kaydetti ve "Bu dönemde dolar endeksi de 2018 seviyelerine geriledi. ABD Doları'nın değer kaybetmesiyle, diğer ülkelerdeki üretim maliyetleri dolar bazlı olarak artıyor ve bu da fiyatlara şimdiden yansıyor. Yani aslında sadece üretim tahminleri ve petrol değil, ABD Dolarının değer kaybetmesi de fiyatları olumlu etkiliyor." yorumunu yaptı.
"Küresel mısır üretiminin düşük olacağı bir yıl bizi bekliyor. " değerlendirmesinde bulunan Ergezen. "Çin kaynaklı alımlar devam ettikçe, fiyatlar üzerinde olumlu etkisi olacaktır. Yüksek petrol fiyatları, mısır üzerinde olumlu olmaya devam edecektir. Bunun yanı sıra üretim tahminleri düşmeye devam ederse, fiyatların daha yukarılara gittiğini görebiliriz. Kovid-19 nedeniyle ekonomiler neredeyse durma noktasına geldi. Ülkeler kendi piyasalarını koruma yoluna gidiyor. " dedi.
Rusya'nın mısır ihracatına getirdiği ek tarifeye değinen Ergezen, "Bu da önümüzdeki dönem tedarik sıkıntıları nedeniyle fiyatları yukarı itmeye devam edebilir." ifadelerini kullandı.